12 Ağustos 2018 Pazar

ORGANİK BAL SİPARİŞ



ORGANİK DOĞAL BAL
SAĞLIK PROBLEMLERİ YAŞAYANLARA YÖNELİK TAMAMEN DOĞAL ORGANİK SINIRLI STOK. ÜRÜN AÇIK BAL OLUP ÖZEL ÜRETİMDİR. AYRINTILI BİLGİ İÇİN FORMU DOLDURUN

KG: 150 TL
STOK 23 KG

17 Nisan 2013 Çarşamba

Yapay tohumlama amacıyla erkek arı toplama

Yapay tohumlamada kullanılacak erkek arıların
cinsel olgunluk yasına gelmis olmaları önemlidir.
Erkek arı cinsel olgunluk yasına 12–14 günde erisir.
Yapay tohumlamada yararlanılacak erkek arılar 12–
20 günlük yasta olmalıdır. Genç erkek arılar (8–10
günlük) ince sulu açık beyaz renkte semen üretir ve
bu semen çogunlukla mukoz sıvısı ile karısır. Oysa
12 günlük ve daha yukarı yasta olan erkek arıların
ürettikleri semen krem rengindedir ve kar beyazı
renkte olan mukozdan kolayca fark edilir. Dört
haftalık veya daha yukarı yasta erkek arı kullanımı

Erkek arı anası olacak koloni sayısı ve ihtiyaç duyulan erkek arı sayısı

Damızlık nitelikte erkek arı anası olacak olan bir
koloni en fazla 4–5 çerçeve veya 3200–4000 cm2
gibi bir kuluçka alanı kadar erkek arı üretebilir. Bu
da yaklasık olarak bir üretim sezonunda 9000–
10000 ergin erkek arıya tekabül eder. Böyle bir
erkek arı anası koloni bir üretim sezonunda
yaklasık 150–160 adet ana arının basarılı
çiftlesmesi için yeterlidir. Kanımızca, bu durum
dikkate alındıgında 1500 ana arı üretecek olan bir
ana arı üretim isletmesi yukarıda belirtilen

Bakıcı-besleyici koloni hazırlamak

Erkek arı larvaları bakıcı koloniye transfer edilir ve
burada itinalı bakım kosullarında tutulur. Besleyici
kolonide yer düzenlemesi yapılır ve tüm
çerçevelerin isçi arı ile kaplı olmaları saglanır. Böyle
bir bakıcı-besleyici koloni yaklasık 1500–2000
erkek arı larvasına bakıcılık yapabilir (Mackensen,
1955; Ruttner, 1976). Bakıcı-besleyici koloni ana
arılı olabildigi gibi ana arısız da olabilir. Bu koloniye
verilecek erkek arı larvaları, bu amaçla yapılmıs
özel kafeslere yerlestirilerek verilir. Burada erkek arı

Ana arıya erkek arı yumurtası yumurtlatma

Baba olarak kullanımına karar verilen koloniye geç
sonbaharda, daha önce yavru yetistirmede
kullanılmıs ve hafif siyahlasmıs erkek arı gözlü bir
petek yavrulu çerçeveler arasına yerlestirilir
(Ruttner, 1988; Cobey, 2004). lkbahar geldiginde
ana arı bu erkek arı gözlü petege yumurtlar. Bu
petek bu koloniden alınır ve erkek arı yetistirme
veya erkek arı bakıcılıgı amacıyla hazırlanan bir
baska koloniye açık yavrulu çerçeveler arasına
gelecek sekilde yerlestirilir. Ancak burada ana arı
petege yumurtladıktan sonra çerçeve hemen

Erkek arı yetistiriciligini etkileyen faktörler

Ülkemizde mevcut ana arı yetistiricilerinin erkek arı
yetistirmeyi önemsemedigi ve ilgili teknikleri tam
olarak bilmedigi düsünülmektedir. Bunun en büyük
nedeni ise arı biyolojisi ve çiftlesme davranısının
yeterince bilinmemesidir. Ayrıca gerek kontrollü
çiftlestirmede ve gerekse ana arı yetistiriciliginde
dogru zamanda, istenilen sayı ve kalitede erkek arı
yetistirmek ana arı yetistirmekten daha zordur.
Bunun sebepleri ise;
Erkek arılar daha geç cinsel olgunluk

Koloninin dogal kosullarda erkek arı yetistiriciligine yönelmesi

Bir arı kolonisinin dogal olarak ne amaçla ve hangi
kosullarda erkek arı yetistirdigi bilinir ise erkek arı
yetistirme açısından büyük kolaylık saglar. Arı
kolonisi erkek arıyı genelde kendi ihtiyacına ve
kendi istegine göre ayarlar. Bu nedenle, ana arı
yetistiricileri, erkek arı üretimi için uygun olan
kosullardan yararlanarak veya uygun kosulları
kendileri yaratarak bu isi basarabilirler. Genelde arı
kolonisi üreme ve çogalma ihtiyacı duydugunda
erkek arı yetistirmeye yönelir. Koloni, dogal
kosullarda; çogalma, ogul davranısına yönelme,

Sitolojik yapısı itibariyle erkek arının önemi

Erkek arı döllenmemis yumurtadan olustugu için
ana arının genetik temsilcisidir. Ana arının kendisi
döllenmis yumurta hücresinden meydana gelir ve
cinsiyet lokusunda heterozigot diploid yapıdadır.
Ana arının yumurtladıgı her bir yumurta hücresi ana
arının heterozigot diploid yapıdaki bu setlerinden
sadece birisini temsil eder. Ana arı bu setlerden
birisini anasından digerini de babasından alır
(Cornuet, 1986). Döllenmemis yumurta hücresinden
olusan (partenogenetik) her bir erkek arı da sitolojik
olarak haploid yapıda 16 kromozomludur ve ana
arının sahip oldugu bu setlerden sadece birisini
tasır. Bu nedenle erkek arılar esasında kendi
analarının genomunu olusturan büyükanne ve
büyükbabasının genetik temsilcileridir. Erkek
arıların anne tarafından büyükbabaları oldugu

Erkek arının önemi

Erkek arılar her ne kadar üreme ve genetik yapının
aracı olarak görülüyor olsalar da bal arısı kolonileri
için önemli bireylerdir (Laidlaw, 1979). Koloni
verimliliginde genetik potansiyel yönünden ana
arının etkisi kadar baba tarafını olusturan erkek arı
da önemli etkiye sahiptir (Ruttner, 1972; Rhodes,
2002). Hatta erkek arılar kromozom yapıları geregi
haploid canlılar oldukları için koloni bireylerinin
davranıslarında daha önemli etkiye sahiptirler. Bu
nedenle verimli koloniler yetistirilmek istendiginde
ana ve erkek arıya aynı düzeyde sans verilmelidir.
Aksi takdirde Türkiye’de ana arı yetistiriciliginde
uygulandıgı gibi tek tarafa (ana arıya) sans tanınır

TÜRKİYE BAL PAZARLAMA SİSTEMİNİN ETKİNLİĞİ: PAZARLAMA MARJI YAKLAŞIMI

Türkiye'de arıcılık tahmini 150 bin tarımsal işletmede 4 milyonu aşkın koloni ile
yapılmakta, 70 bin ton bal, 3-4 bin ton balmumu, kayıtlara giremeyecek kadar az
miktarlarda arı sütü, polen ve propolis üretilmektedir. Arı ürünlerinin yurt içi fiyatlarının,
üretim yetersizliği, örgütsüz pazarlama, tüketici talebi gibi etkilerle istikrarsız ancak
yüksek olması özellikle dışsatıma yönelmede isteksizliği doğurmaktadır. Arıcılıkta

GELENEKSEL KÖRÜK KULLANIMINDA YENİ BİR YÖNTEM: ARICILIKTA SIVI KÖRÜK KULLANIMI

Arılarda körük kullanımı oldukça önemlidir ve koloni kontrollerinin yapılmasında ilk
yapılacak işlerin başında gelir. Körük kullanımı basit bir uygulama olarak görülse de
pratik sonuçları açısından arıcılıkta önemlidir. Çünkü körük dumanı ile arılar
arasındaki iletişim ağı bloke edilir ve alarm feromonunun arılar arasında hızla
yayılması engellenir ve dumanın yangın şeklinde algılanması nedeni ile arılar
kovandaki balı kurtarma telaşına girerler.

FARKLI BAL ARISI (APİS MELLİFERA L.) POPULASYONLARINDA DİŞİ VE ERKEK KANAT ŞEKLİ VARYASYONU

Bu çalışma, geometrik morfometri landmark metodu ile farklı bal arısı populasyonlarına
ait kolonilerin, dişi ve erkek bireylerin kanat şekline bağlı olarak nasıl ayrıldığını
araştırmak ve bal arısı kolonilerinde erkek ve dişi bireyler arasında kanat şekil
farklılıklarını karşılaştırmak amacı ile gerçekleştirilmiştir.
Çalışmada 2010 yılında Artvin (10 koloni), Bursa (10 koloni) ve Tunceli (10 koloni)’den

GÜNEY MARMARA BÖLGESINDEN TOPLANAN BAL ÖRNEKLERINDE OKSITETRASIKLIN VE SÜLFONAMID KALINTI ANALIZLERI

Güney Marmara, Türkiye’de bal üretimi bakımından önemli bir bölgedir. Toplam bal
üretiminin yaklaşık %20’sini bu bölge sağlamaktadır. Tüm ülkede olduğu gibi bu
bölgede de oksitetrasiklin ve sülfonamidler uzun zamandır bal arılarını
enfeksiyonlardan korumak için kullanılmaktadır. Ancak bu antibiyotiklerin uzun yıllar
sistematik bir şekilde kullanılması, bakterilerin bunlara karşı direnç kazanmasına

BAL ARILARI (APİS MELLİFERA) ÜZERİNDE DEPO AKARLARININ (ACARİ: ASTİGMATA) TESPİTİ

Bal arılarının (Apis mellifera) birçok eklembacaklı dış paraziti bulunmaktadır. Bu
parazit eklembacaklıların bir kısmı kovan içinde arının veya yavrusunun üzerinde
(Varroa destructor, Tropilaelaps clareae), arının soluk borusunda (Acarapis woodi),
bal peteklerinde (Braula coeca), peteklerde (Galleria mellonella ve Aethina tumida)
bulunmakta, kovan dışında ise yırtıcı bazı böcekler (Eşek arıları, peygamberdeveleri,

BAL ARISI ZARARLISI VARROA DESTRUCTOR’IN BİYOLOJİSİ



Ergin dişi varroa akarı erkek varroa akarından daha büyüktür. Vücut ölçüsü 1.1 x 1.6
mm’dir. Vücut yapısı yassı ve oval şekildedir. Erkek varroa akarları genellikle kuluçka
petekleri içersinde bulunurlar. Varroa akarları kuluçka petek gözlerinin içinde ve arı
üzerinde çok yavaş hareket ederler. Fakat petek yüzeyi üzerinde çok hızlı hareket
edebilirler. Ergin arının üzerinde, abdomen kısmına yapışarak arının kanıyla

ORDU İLİ DOĞAL FLORASINDA YETİŞEN SARI ORMAN GÜLÜ BİTKİSİ (Rhododendron luteum sweet) ÜZERİNDE ANADOLU ARISI (Apis mellifera anatoliaca) VE YÖRE ARISININ DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Bu çalışma sarı orman gülü bitkisin çok yoğun şekilde bulunduğu Ordu ili Korgan ilçesi
Korgan Yaylası'nda yürütülmüştür. Çalışmada Ankara ili Beypazarı ilçesinden temin
edilen Anadolu arıları ile floraya adapte olmuş ve Ordu ili Korgan ilçesinden temin
edilmiş Yöre arılarından oluşan 20 adet koloni kullanılmıştır.

İRAN BAL ARISI (APİS MELLİFERA MEDA) POPULASYONLARINDA KANAT HÜCRELERİ ŞEKİL ANALİZİ

Bu çalışmada Ortadoğu’da yayılış gösteren Apis mellifera meda populasyonlarında
geometrik morfometri outline metodu kullanılarak kanat hücrelerinin şekil
farklılıklarının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma 2003–2009 yılları arasında İran,
Türkiye-Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Irak’tan toplanan bal arısı örnekleri ile
gerçekleştirilmiştir. Her bir koloniden 10 işçi arının sol kanatları mikroskop lamları
arasına sabitlendikten sonra kanat görüntüleri Leica MZ–16 morfometri analiz sistemi

BULGARİSTAN, TRAKYA VE YUNANİSTAN’DA YAYILIŞ GÖSTEREN BAL ARISI POPULASYONLARINDA LANDMARK VE FOURİER ŞEKİL ANALİZİ

Bu çalışmada geometrik morfometri yaklaşımının landmark ve outline metotları
kullanılarak Bulgaristan, Trakya ve Yunanistan’da yayılış gösteren bal arılarında
kanatta ve kanat hücrelerinde şekil farklılıklarının araştırılması amaçlanmıştır.
Bulgaristan (58 koloni), Trakya (54 koloni), Yunanistan’dan (8 koloni), Girit (10 koloni)

ARI DAVRANIŞLARI

Balarıları, kendilerine özgü davranış biçimleri olan sosyal böceklerdir. Arılar, yatayla
9–14 derecelik bir açıyla ve altıgen gözler biçiminde ördükleri petekler üzerinde
yaşamaktadırlar. Bir arı ailesinin lideri ana arıdır. Ana arı vücut dışına salgıladığı
feromonlarını sürekli olarak kovan ortamına yayarak koloni bireylerini sevk ve idare
eder. Ana arının etrafında onunla her zaman temas halinde olan ve bakımını,
beslenmesini ve koruma görevini üstlenmiş olan bir grup bakıcı genç işçi arı

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ KOŞULLARINDA YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN BALARISI (APİS MELLİFERA L.) KOLONİLERİNDE HİJYENİK DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Balarıları yüzyıllardır yeryüzünde değişen çevre koşullarına ve düşmanlarına karşı çok
iyi adapte olarak bazı savunma mekanizmaları geliştirmişlerdir. Bu mekanizmalardan
en önemlisi bazı hastalık ve parazitlere karşı arıların gösterdikleri hijyenik davranıştır.
Ancak genetik olarak bu mekanizmayı çalıştıran genler mevcut popülâsyonlarda ya
resesif karakterde veya oldukça düşük frekanslarda görülebilmektedir. Bu durum bu
mekanizmaların bal arılarının fenotipik olarak görünüşüne çok

ÇANAKKALE ARICILIĞININ GÜNCEL PROFİLİ VE PROFİL BAĞLAMINDA ÖNERİLER

Çanakkale arıcılığının mevcut profilinin ortaya konması durum değerlendirmesi ve
arıcılığın geleceğinin planlanmasında ilk adım olarak kabul edilebilir. Bu amaçla bu
bildiride Çanakkale arı yetiştiricileri ile yapılan anket sonuçları ve durum
değerlendirmesi yer almaktadır. Toplamda 78 arıcı ile gerçekleştirilen anket
çalışmasının sonuçlarına göre arıcılıkla uğraşanların yaklaşık %50’sinin 50-59

MOBIL ARICILIK SISTEMI (MAS)

Mobil Arıcılık Sistemi gezginci arıcılık koşullarına uygunluğunun araştırılması
(MAS) projesi modern arıcılığı geliştirme konusunda ülkemizde orijinal ilk çalışma
olma özelliği taşımaktadır. MAS, verimsiz birçok koloniden üretim etkinliği yüksek
koloniler oluşturularak kışlatmaya arı bırakılmadan çiçeklerin yoğun nektar salgıladığı
en yakın alanlarda nektar akımlarını hijyenik şartlarda doğal arı ürünlerine

ARI ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE İYİ ARICILIK UYGULAMALARININ ÖNEMİ

Arı ürünleri, tüketiciler tarafından yıllar boyunca doğal olarak bilinen ve güvenle
tüketilen gıdalar olmuştur. Ancak arıcılığın gelişmesiyle birlikte ülkemizdeki kovan
sayısının artması, bununla beraber arı hastalıklarının yayılması, tarım ve veteriner
ilaçlarının kullanımının çoğalması arı ürünleri ile ilgili çeşitli gıda güvenliği sorunlarını
gündeme getirmiştir. Bu sorunların çözümüne yönelik olarak, diğer tarımsal
faaliyetlerde olduğu gibi, arı ürünlerinin üretiminde de iyi tarım uygulamaları önem

ARICILIKTA SİGORTA

Arıcılık dikkat ister, emek ister, zaman ister. Biliyoruz ki ailenize, sevdiklerinize ve en
önemlisi kendinize güven dolu bir gelecek hazırlamak için yıllarca çalıştınız. Peki ya
bir gün hiç beklemediğiniz bir anda, elinizde olmayan sebepler yüzünden, tüm
emekleriniz yok olup giderse ne yapardınız?
Biz de sizleri düşündüğümüz için 2009 yılında Türkiye’de bir ilke imza atarak siz

KAPADOKYA’DA ARICILIK

Bu çalışmada, küçük Kapadokya olarak tanımlanan bölgede yer alan başta Nevşehir
olmak üzere, Niğde ve Kayseri’de arıcılığın mevcut durumu ortaya konularak yaşanan
sorunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Bölgedeki arıcılığın yapısı, kovan
sayısı, bal üretimi ve verimlilik yönünden hem kendi içerisinde hem de Türkiye geneli
ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonunda, 2008 yılı

İZMİR YÖRESİ BAL ARILARININ (Apis mellifera L.) TECRİTLİ ADA KOŞULLARINDA ISLAH ÇALIŞMALARI

Ülkemiz sahip olduğu zengin doğal bitki örtüsü ve bölgeden bölgeye farklılık gösteren
ekolojik yapısıyla, başta Anadolu ırkı olmak üzere değişik bal arısı ırk ve ekotiplerinin
gen merkezi durumundadır. Bu konuma ve arıcılığımızda son yıllardaki gelişmelere
rağmen kovan (koloni) başına ortalama bal verimi ancak 16 kg'a yükseltilebilmiştir.
Oysa arıcılığı gelişmiş pek çok ülkede koloni başına ortalama bal verimi 30 kg
dolayında olup bu değerin dünya ortalaması 20 kg'dır. Ülkemizin flora zenginliği ve

ÜLKEMİZ ARICILIĞINDA YENİ YOL HARİTASI KONUSUNDA ÖNERİLER

Ülkemizin yıllardır süregelen arıcılık problemlerinin çözümü konusunda özellikle son
10 yılda önemli gelişmeler kaydedilmesine rağmen çoğu hala çözüm beklemektedir.
Bu durumda sorunların doğru olarak belirlenmesi en önemli aşama olacaktır. Bu
sorunları ne kadar doğru şekilde teşhis edersek o kadar başarı seviyesini artırma
potansiyeline sahip oluruz. Ana hatları ile ülkemiz

KAÇAK ARI ÜRÜNLERİ-SAHTE BAL

Türkiye ye sınırlardan kaçak yollarla ya da kuşyemi diye giren arı ürünleri arcılığımıza
vurulan en büyük darbedir. Ülkemiz arıcılığının gelişmesini engellemektedir.
Arıcılığımızın bitmesi arıcılık sektörünün yok olması ile kalmayacak, tarım ve
hayvancılık sektörünü de beraberinde yok olacaktır. Piyasada dolaşan yapma ballarda
üretimimizin Pazar değerini düşürdüğü gibi tüketicilerin bala olan öz güvenleri

GEZGİNCİ ARICILIK

Arıcılığımızın lokomotifi konumundaki gezginci arıcılarımızın sorunlarına çözüm bulma
yolundaki çabalarımız yapılanmalar ve çıkması beklenen yasalar ile ikincil yasal
mevzuat hazırlığında sağlanacaktır. (5996 veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve
yem kanununa bağlı yönetmenlikler)
Gezginci arıcılarımızı en fazla sorunlarından 2 tanesi konaklama ve arı sağlık
raporları tanzimidir.

ZİRAAT BANKASI TARIMSAL KREDİLER ( ARICILIK KREDİLERİ)

Tarımda kullandırılan arıcılık Yatırım kredilerinin yıllık faiz oranları % 13 den % 6,5
düşürülmesi sağlandı.
Birlik üyelerimiz arıcılarımıza girdi alımında kullanılmak üzere 6 ay ödemesiz ve faizsiz
BAŞAK KART çıkartılmıştır.
2010 yılında ise; işletme ve yatırım kredileri yıllık faiz oranı % 6.50 ayrıca işletme
kredilerinin ödeme süresini 2 yıla çıkartılmıştır.
AKS girmiş arıcılara 10.000 TL, 2 kefille ipoteksiz kredi verilebilmesi kolaylığı

BAL VEREN BİTKİLER

Çevre ve orman bakanlığı-tab-harüm işbirliği ile Arıcılık ve orman ilişkisinin
geliştirilmesi hususlarında ortak akıl grubu toplantılarında alınan kararlar çerçevesinde
çalışmalar yapılmış ve aşağıdaki protokol hazırlanarak uygulamaya konmuştur
Arılar ve arıcılar ormanlarımızın devamlı konuklardır diyen, Prof Dr. Veysel Eroğlu’na
ve çalışanlarına Türk arıcısı adına şükranlarımızı iletiyoruz.
a)Orman alanlarına arılar için su göletleri yapılması.
b)Yangın şeritlerine ve orman yollarına bal veren ve yangına dayanıklı bitkilerin
dikilmesi.

ARI ÜRÜNLERİNİN (BAL, POLEN, PROPOLİS) BİYOAKTİF ÖZELLİKLERİ

Gerek organizmalarda gerekse laboratuvar şartlarında biyokimyasal açıdan olumsuz
bir etki gösteren bir reaksiyonda kontrol edici olarak rol oynayan, bu etkileri ortadan
kaldıran, zararlı etkiyi azaltan veya dönüştürerek yok eden etkilerin hepsine biyolojik
etkinlik, biyolojik açıdan etkin maddelere de biyolojik aktif maddeler veya biyoaktif

ÇAM BALI ÜRETİMİNİN ÜLKE ARICISI İÇİN ÖNEMİ, SAĞLADIĞI FAYDALAR VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Çam balı; çam ağacı üzerinde yaşamını devam ettiren Marchalina hellenica denilen bir
böcek sayesinde elde edilmektedir. Ülkemizde çam pamuklu koşnili, basura veya
balsıra böceği olarak ta bilinmektedir. Bu böceğin dünyadaki yayılımının %92 sinin
ülkemiz ormanları olduğu görülmektedir. Dünya çam balı üretiminde ülkemiz rakipsiz
konumdadır. Çam balı üretiminin yapıldığı illerde ve köylerinde diğer illerimize göre

POLEN ALERJİSİ VE ATMOSFERİK POLEN

Allerji; genetik yatkınlığı olan bazı kişilerde allerjen olarak adlandırılan normalde
zararsız olan madde ya da maddelere karşı vücudun aşırı derecede ve zararlı bir
savunma tepkisi göstermesidir. Polenler, küf mantarı sporları, ev tozu akarları, hayvan
kılı, epiteli, tüyleri ve salgısı, besinler, ilaçlar, lateks ve arı zehri en sık karşılaştığımız
alerjenlerdir. Dış ortam alerjenlerinden en önemlileri polenler ve mantar sporlarıdır.

DİYABETLİ RATLARDA KAN GLİKOZU İLE BAZI BİYOKİMYASAL PARAMETRELER ÜZERİNE PROPOLİSİN ETKİLERİ

Bu araştırmada farklı botanik orijine sahip propolis örnekleri ile CAPE’nin diyabetli
ratlarda kan glikozu ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi incelendi. Kavak
(PEEP) ve ökaliptus (EEEP) propolislerinin etanol ekstraktı 200 mg/kg vücut ağırlığı
dozda gavajla, CAPE ise 10 μmol/kg-1 dozda intraperitonal enjeksiyonla 4 hafta
boyunca verildi. Kan glikozu, serum lipid seviyeleri, karaciğer enzim aktiviteleri ile
biyokimyasal parametreler ölçüldü. Elde edilen sonuçlar PEEP, EEEP ve CAPE’nin
kan glikozu seviyesini düşürdüğünü gösterdi.

AKUT TOKSIK BAL VE GRAYANOTOKSIN-I’IN RATLARDA BIYOKIMYASAL PARAMETRELER ÜZERINE ETKISI

Bu araştırmada akut toksik bal ve grayanotoxin-I alımının ratlarda biyokimyasal
parametreler üzerine etkileri incelendi. 12–15 haftalık 60 Swiss albino erkek rat (170-
300g) 23-25o C sıcaklıkta standart diyet ile 3 hafta boyunca beslendi. Her gurupta 12
rat olmak üzere ratlar 5 gruba ayrıldı: 1. gruba 25 g/kg toksik bal, 2. gruba 5 g/kg
toksik bal, 3. gruba 0.5 g/kg toksik bal gastrik olarak verilirken 4. grup ratlara i.p. 0.15
mg/kg GTX-I verildi. Beşinci grup olan kontrol grubundaki ratlara ise i.p. tuz solüsyonu
(%0.9) verildi. Total Protein, LDL, Glikoz, Trigliserit, Kolesterol, HDL, BUN, Kreatinin,
Ürik asit, Mg, Na, K, Cl, Total bilurubin, GGT, LDH, AST, ALT, ALP ve Albumin
değerlerinin incelendiği çalışmada total protein, glikoz, trigliserid, total kolesterol, BUN,
kreatinin, Mg, Na ve Albumin değerlerinin gruplar arasında istatistikî olarak farklılık
gösterdiği ve bu etkinin doza bağımlı olduğu görüldü.

ÇAM BALI TİCARETİNDE İZLENEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI VE ÖNEMİ

Ülkemizde arıcılık ve bal sektörü yıllık 50.000 tona varan ortalama üretim ve arıların
tozlaşmaya dolayısıyla bitkisel üretime yapmış oldukları katkı ile son derece önemli bir
konumdadır. Bu üretimin %40’a yakını salgı (çam) balıdır. Üretiminde dünya birincisi
olduğumuz çam balı, kalite ve lezzeti ile tercih edilen dolayısıyla ihracat potansiyeli de
yüksek olan önemli bir bal çeşididir. Ancak sektörde yaşanan gıda güvenliğine ilişkin
sorunlar sadece tüketicileri değil, aynı zamanda sektörün geleceğini ve dolayısıyla
ülkemizdeki arı varlığını ve bal üretimini de tehdit etmektedir.

TÜRKİYE’DE BALLARDA TESPİT EDİLEN PESTİSİT VE ANTİBAKTERİYEL İLAÇ KALINTILARI, ARI VE İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bu bildiride, Türkiye’de yapılmış çalışmalarda ballarda tespit edilen pestisit ve
antibakteriyel/antibiyotik ilaç kalıntılarının ve olası insan sağlığına etkisinin irdelenmesi
ve arıcıların bilgilendirilmesi amaçlandı. Bu nedenle, Türkiye’de konuyla ilgili ballarda
yapılmış çalışma ve bildiri sonuçları incelendi. Tespit edilen pestisit ve antibakteriyel
ilaçlar ve düzeyleri tolerans limitleri ile karşılaştırılarak değerlendirildi. Pestisitler, hasat
edilen ürünler ile insan veya hayvanlara zarar veren canlıları (pestler) kontrol altına

TÜRKİYE’NİN BEŞ FARKLI COĞRAFİK BÖLGESİNDEN TOPLANAN PROPOLİSLERİN KİMYASAL İÇERİKLERİNİN SAPTANMASI

Bu çalışmada kullanılan propolis örnekleri üç farklı fitocoğrafik (Avrupa-Sibirya, İran-
Turan ve Akdeniz) bölgeyi içeren, Türkiye’nin beş farklı coğrafik bölgesinden
toplanmış (Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Marmara) ve toplanan
örneklerin organik olarak kimyasal içerikleri araştırılmıştır. Çalışmanın amacı, Türkiye
propolisinin kimyasal içeriğine ait bir standardın oluşturulması için yapılan diğer

BAL ARISI (APİS MELLİFERA L., 1758) ZARARLISI VARROA (VARROA DESTRUCTOR) PARAZİTİNE KARŞI OKSALİK ASİDİN YÜZDE ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

Denemede aynı yaşlı kız kardeş kraliçe arılara sahip 20 adet bal arısı kolonisi ve
standart Langstroth kovanlar kullanılmıştır. Deneme Ekim ayında Niğde ilinde
yürütülmüştür. Deneme öncesi tüm kolonilerin yavru miktarları ve yavrulu alan
miktarları dengelenmiş ve koloniler tesadüfi olarak 10’ arlı iki gruba ayrılarak 1. grup
oksalik asit uygulama grubu 2. grup ise kontrol grubu olarak kullanılmıştır. Ergin arılar

....

..............................