4 Mart 2013 Pazartesi
ARI ÜRÜNLERİ VE NAFTALİN
Türkiye, uygun coğrafik yapısı ve
iklim şartları, zengin bitki florası, çalışkan
insanı sayesinde dünyanın en önde gelen
bal üreticilerindendir. Dünyanın hemen
hemen en zengin bitki çeşitliliğine ve
ballı bitkiler florasına sahip ülkesidir.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 5.000.000
kovan ile 90 bin ton bal üretilmektedir.
Son 10 yılda arıcılık, önemli bir sektör
haline gelmiş ve gelişmeye devam
etmektedir. Fakat üretilen balların büyük
çoğunluğu çeşitli nedenlerden dolayı
sadece iç piyasada tüketilmekte ve ihraç
edilememektedir.
İhraç edilemediğinden
dolayı da arı ürünlerimiz ve dolaylı
olarak arıcılık sektörü hak ettiği yerlere
gelememektedir, bu da ekonomik kayıp
demektir.
Peki ama bunun sebebi nedir?
Bal, polen, propolis gibi çok
değerli ve birer şifa kaynağı olan bu doğal
ürünlere dünya ortalamasına göre yüksek
seviyelere sahip olmamıza rağmen
onlardan yeterince yararlanamayışımızın
esas sorumlusu yine bizleriz.
Bu problem, arıcılığın yapıldığı
temiz alanların giderek azalması, tarımda
giderek daha sık ve bilinçsiz kullanılan zirai
ilaçlar, hava kirliliği, sanayi ve çevresel
atıklar ile arıcıların kullandığı çeşitli
ilaçlardan kaynaklanmaktadır. Arıcılar,
arı hastalıkları ile mücadele ederken
bal ve peteklerde kalıntı bırakacak
ilaçları bilinçsiz şekilde kullanmaktadır.
Bugün bir arıcı “Ben %100 organik bal
üreteceğim.” dese de bu oldukça zordur.
Arıcının kendisi arılığında hiç kimyasal
ilaç kullanmamış olsa bile başlangıçta
kullandığı temel petek eğer ticari yollarla
satın alınmış ise balda mutlaka kalıntı
tespit edilecektir.
Arıcılar arı hastalıklarını önlemede
ve kovan ve peteklerin korunmasında
çeşitli antibiyotikler ile naftalin en fazla
kullanılan ilaçlar olup kalıntıya sebebiyet
vermektedirler. Ulusal ve uluslar arası
standartlarda balda bulunması gereken
maddelerin limit değerleri ifade edilmiştir.
Bunlardan son yıllarda öne çıkan naftaline
dair limit değerleri Avrupa birliği
düzenlemelerine (EC) No 396/2005) göre
10 mg/kg olarak belirtilmiştir.
Türkiye Arıcılığının Önemli Bir
Sorunu: Naftalin
Naftalin aromatik bir hidrokarbon
olup her sıcaklıkta ve ortamda çok kolay
süblimleşebilen (katı halden gaz haline
geçebilen) beyaz, toz ve kristalize bir
maddedir. Kimya sanayiinde maden
kömürünün damıtılmasıyla elde
edilmektedir ve pestisitlerden plastik
sanayine kadar pek çok kullanım alanı
bulunmaktadır.
Naftalin yapı itibariyle bal
mumuna benzer bir kimyasal özelliğe
sahip olduğundan (lipofilik) mumda çok
iyi çözünür ve bu nedenle de mumdan
uzaklaştırılması mümkün olmaz.
Naftalin sayısız toksik özelliklere sahip
olduğundan zararlı her çeşit böcek ve
güvelerden kurtulmak için çok yaygın
kullanılan bir kimyasaldır. Ülkemizde
naftalin özellikle güvelenmeye,
küflenmeye ve böceklenmeye karşı
evlerde halı, yorgan ve elbiselerin uzun
süre muhafaza edilmesinde, akar
kokularının giderilmesinde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Satışı serbest olup çarşı
ve marketlerde çok ucuza satılmaktadır.
Yine benzer sebeplerle arıcılar kovanlarını
ve boş peteklerini gelecek seneye güveden, böcekten, küften vs.
korumak için naftalin kullanmaktadırlar. Böylece naftalin peteğe
ve bala nüfuz ederek kalıntı oluşturur. Mumlardan ısıtma, süzme,
bekletme yoluyla uzaklaşmadığı için bal mumlarının her yıl
dönüşümlü olarak kullanılmasıyla mumdaki naftalinin (ve diğer
kalıntıların) konsantrasyonu giderek artmaktadır.
Naftalin insan sağlığını nasıl etkilemektedir?
Karaciğer, vücuda alınan tüm kimyasal maddeleri suda
çözünür hale getirerek değişik yollarla vücuttan atmaktadır. Ancak
naftalin gibi aromatik karaktere sahip bileşikleri metabolize etmekte
çok zorlanır ve sürekli naftaline maruz kalan insanlarda pek çok
rahatsızlığın oluşmasına neden olur. Yapılan pek çok bilimsel
araştırmada naftalinin, naftalin buharlarına maruz bırakılmış deney
hayvanlarında solunum yolu rahatsızlıklarına, akciğer tümörlerine,
karaciğer hasarlarına, çeşitli kanserlere neden olduğu ve en
tehlikelisi DNA mutasyonları oluşturduğu bildirilmektedir. Evlerde
ve arıcılıkta fütursuzca kullanılan naftalin sağlığımızı sinsice tehdit
etmektedir.
Naftalin sadece sağlığımızı değil aynı zamanda çok değerli bir
ürünümüz olan balımızı da tehdit etmektedir. Herhangi bir arıcı hiç
bir şekilde naftalin kullanmasa bile daha önce bal mumunda birikmiş
olan naftalinden dolayı üretmiş olduğu balda naftalin görülecek, bu
balın yurt içi ve yurt dışı satışında sorun olarak karşımıza çıkacaktır.
Dolayısıyla bu sorun, ekonomik kayıp olarak arıcılara ve ülkemize
yansımaktadır.
Peki ama neler yapılması gerekiyor?
Bu sorun, sadece arıcıların çözeceği bir sorun olmaktan
öte Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı, üniversiteler, arı yetiştiricileri birlikleri ve
bizzat bilinçli insanların katkılarıyla çözülebilecek bir problemdir. Bu
nedenle yapılması gerekenleri maddeler halinde sıralayacak olursak;
• Sağlık Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
yetkililerince piyasada serbest olarak ve açıkta satılan naftalinin
1950’li yıllarda serbestçe kullanılan DDT gibi kimya sanayinin
dışında her çeşit satışının ve kullanımının yasaklanması veya
asgariye indirilmesi,
• Naftalin içeriği yüksek mumların imha edilmesi ve yerlerine kara
kovan yoluyla doğal mumların üretilmesi ve bu tür projelerin
desteklenmesi,
• Arıcıların naftalin konusunda bilgilendirilmesi, eğitim
programlarının artırılması ve sürekliliğin takip edilmesi,
• Naftalinin sağlığı tehdit edici özelliğinin medya aracılığıyla halka
bildirilmesi, bu konuda açık oturumların düzenlenmesi,
• Üniversitelerin bu konudan haberdar edilmesi ve balmumundan
naftalinin uzaklaştırılmasına yönelik bilimsel çalışmaların
yapılması ve planlanan çalışmaların desteklenmesi,
• Arıların ve kovanların korunmasında kalıntı bırakmayan ilaçların
geliştirilmesi ve bu tür çalışmaların desteklenmesi,
• Biyolojik yollarla mücadelenin teşvik edilmesi,
• Naftalin ve diğer kalıntı tespit edilen bal mumlarının toplanması
ve yeniden dönüşüme girmemesinin mutlaka sağlanması bu
konuda acil uyarı sistemlerinin kurulması gerekmektediR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hocam çok önemli bir konuya değişmişsiniz. Çok teşekkür ederim. Ama piyasada naftalin maddesi satilmaya devam ediyor.
YanıtlaSil