Ülkemizde arıcılık ve bal sektörü yıllık 50.000 tona varan ortalama üretim ve arıların
tozlaşmaya dolayısıyla bitkisel üretime yapmış oldukları katkı ile son derece önemli bir
konumdadır. Bu üretimin %40’a yakını salgı (çam) balıdır. Üretiminde dünya birincisi
olduğumuz çam balı, kalite ve lezzeti ile tercih edilen dolayısıyla ihracat potansiyeli de
yüksek olan önemli bir bal çeşididir. Ancak sektörde yaşanan gıda güvenliğine ilişkin
sorunlar sadece tüketicileri değil, aynı zamanda sektörün geleceğini ve dolayısıyla
ülkemizdeki arı varlığını ve bal üretimini de tehdit etmektedir.
Bu çalışmada, geçmişten günümüze çam balı üretiminin ve ticaretinin durumu
incelenmiş ve yaşanan sorunlar ile çözüm önerileri belirtilmiştir. Arıcılık, tüm dünyada
gerçekleştirilen en yaygın ve önemli tarımsal üretim faaliyetlerinden birisidir. Arı gen
merkezlerinden biri sayılan Türkiye, 4 milyon dolayındaki koloni varlığı ile dünyanın
önemli arıcılık ülkeleri arasındadır. Yurdumuzda üretilen balların kalitesi, aroma ve
lezzeti, dünyada başka ülkelerde bulunmamaktadır. Bal rekoltesi yüksek ülkelerde
dahi çeşitlilik oldukça sınırlıdır. Ülkemizin iklim ve bitki örtüsü bakımından avantajları
olmasına rağmen verim düşüklüğü ve kalıntı sorunları sebebiyle bu avantajlardan
yeteri kadar faydalanamamaktadır. Çalışmada tüm dünyada son 10 yılda gündeme
gelmeye başlayan kalıntı sorunları, bu sorunların ülkemizde yaratmış olduğu sıkıntılar
ve ihracatımıza yansımaları da irdelenmiştir. Verim ve kalite problemlerinin
çözülebilmesi, arıcılığın modernize edilmesi, modern arıcılık üretim tekniklerinin
uygulanması, arı hastalık ve zararlıları ile mücadele tekniklerinin denetim ve kontrol
altında tutulmasıyla mümkün olabilecektir. Tarladan çatala gıda güvenliği anlayışı ile
balın üretim ve satış aşamalarının tamamında izlenebilirliğin sağlanarak, düzenli
olarak yapılacak denetimler, piyasadan kalitesiz ürünlerin uzaklaştırılmasını sağlarken,
haksız rekabetin de önüne geçilmiş olacak ve doğru uygulamalar yapan, üreticiler ve
paketleyiciler bu yolla teşvik edilecektir. Arıcı, paketleyici, satış noktası ve denetçisi ile
tüm sektörün, yaşanan sorunları ortadan kaldırmak amacı ile birlikte çalışması ve
ortak hareket etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ülkemizde sadece arıcılık ve arı
ürünleri yok olmayacak, aynı zamanda arıların tozlaşma ile diğer tarımsal ürünlere
sağlamış olduğu ciddi verim artışı da engellenmiş olacaktır. Dolayısıyla arıcılığın
sorunları tüm tarım sektörünün sorunlarıdır ve yapılacak iyileştirme faaliyetleri tüm
tarım sektörü tarafından desteklenmelidir. Çalışmada son olarak, ülkemizde tarladan
sofraya izlenebilirliği sağlamaya yönelik yapılan uygulamalardan bahsedilmiş ve
sektörde izlenebilirliğin iyileştirilmesi için alınması gereken tedbirler belirtilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder