26 Şubat 2013 Salı

EN VERİMLİ ARI SİZİN ARILIĞINIZDAKİ ARIDIR



İklim, bitki örtüsü ve doğal zararlı varlığı değişik coğrafyalarda farklı arı ırklarının oluşumunu sağlamıştır. Bu ırklar, çevre ile genetik yapının ortak etkileri sonucu ve binlerce yıllık süreçte oluşmuşlardır. Sahip oldukları genetik çeşitlilik, verimli olmalarını, hastalık ve parazitlerle mücadele etmelerini sağlayan en önemli şanstır.
Her arı oluştuğu coğrafik bölgede daha verimli ve yüksek yaşama şansına sahiptir. En verimli arı fazla uzakta aranmamalıdır. En iyi arı sizin arılığınızda olabilir. Arıcının kendi arılığında daha fazla verim veren ve hastalanmayan kolonileri seçerek bunların sayısını arttırması mümkündür. Bu makalede her arılığın genetik kaynak açısından bir diğerinden farklı olduğu ve gerekli izleme, kayıt ve kontroller ile zaman içinde
gerçekleştirilecek bir seçim sonucu o bölgeye en uygun gen kaynağına ulaşılabileceği ve böylece arı gen kaynaklarımızın korunmasına katkıda bulunulacağı vurgulanmıştır. Dünyanın değişik coğrafik bölgelerinde verim ve davranış yönünden birbirinden farklı arı ırkları oluşmuştur. Bu farklılığın temel sebebi genetik
yapının farklı oluşudur. Kafkas, Karniyol ve İtalyan arı ırkları bunlardan en yaygın ve yetiştiriciliği apılanlardır. Dünyadaki en önemli arı gen merkezlerinden birisi olan Anadolu coğrafyası Kafkas ve Anadolu arı ırklarının ana vatanıdır. Bu iki ırk önemli özelliklerinden dolayı ıslah çalışmalarında kullanılmıştır. Anadolu’daki arı ırkları ıslah edilmedikleri yani ham kaynak niteliğinde oldukları için ıslah edilmeleri durumunda verimlerinde ne kadar bir iyileşme sağlanacağını şu aşamada bilemiyoruz. Bu nedenle bu coğrafyadaki tüm arı ırklarının ıslaha ve korunmaya zorunlu ihtiyaçları vardır. Ancak son yıllarda denetimsiz ana arı ile koloni satışları ve göçer arıcılık sonucu Anadolu’daki bu gen kaynaklarının önemli bir kısmı yok olmuştur. Oysa Karniyol ve İtalyan arı ırkları
Avrupa tarafından titizlikle korunmakta ve bu ırkların oluştuğu bölgelere başka ırktan herhangi bir yolla ana arı, koloni, oğul, erkek arı, semen ve göçer arıcı girişine izin verilmemektedir. Ayrıca, Avrupa bu ırkları korumak amacıyla organize olmuş ve yasal düzenlemeler yapmıştır. ABD, Çin ve İsrail gibi ülkeler ise dışarıdan ırk ithal etmişlerdir. ABD ve Çin’in kendi orijinal coğrafik arı ırkları olmadığından, İsrail ise Suriye arı ırkının veriminin düşük olması ve hırçınlığından dolayı dışarıdan ırk ithaline ihtiyaç duymuşlardır.

Koloni verimini başta genetik kapasite olmak üzere zengin çiçek kaynakları ve yetiştiricinin deneyimi belirler. Çiçek kaynaklarının yeterli olmadığı bölgede verimli yetiştiricilik yapmak mümkün olmadığı gibi çok iyi çiçek kaynaklarından yararlanmak da verimli arı ile mümkündür. Arı iyi değilse çiçek kaynağı, tam tersi
durumda da çiçek kaynağı iyi değilse arı israf edilir. Burada karar verici olan yetkili kurumlar ile arı yetiştiricileridir. Genetik kapasitesi yeterli olmayan arının ne kadar iyi bakım ve besleme
yapılırsa yapılsın istenilen verimi veremeyeceğibilinmelidir.Aslında her arıcı arılığındaki kolonilerin çoğunun
kimliğini bilir. Arıcı, şu kovan çok hırçın, işte bu kovan geçen yıl çok iyi bal yaptı ve şu köşedeki arı ise her yıl oğul verir gibi nitelendirmelerle tüm kolonilerini iyi tanır. Kolonilerin genetik yapılarından kaynaklanan bu tür davranışlarını bilmesi arıcıya büyük avantaj sağlar. Bu durum aynı zamanda arıcının verimli olan kolonilerini bildiği anlamına gelir. Hele ki bu bilgi veya gözlem iki ya da üç yıl kaydedilmiş veya biliniyor ise bu daha da önemlidir. Çünkü bir koloni rasgele iki ya da üç yıl arka arkaya iyi bal yapamaz, hırçın olamaz veya oğul veremez. Böyle bir davranış gösteriyor ise bu genetik yapısının farklılığındandır. Arı bu farklılık sayesinde o bölgede kışın, ne zaman geleceğini, nasıl bir kış olacağını, baharın ne zaman ve nasıl olacağını, çiçeklerin ne zaman nektar ve polen üreteceklerini ve orada kendisi için neyin tehlike olduğunu iyi bilir. Koloni geleceğini buna göre düzenler. Bu tip arı kolonileri, genetik yapı ile çevrenin ortak ürünü olduklarından dolayı değerlidir. Deneyimli arıcının müdahalesi burada devreye girer. Verimli bulduğu bu kolonilerin arılıktaki sayısını arttırması ise işin özünü oluşturur. Tabiî ki koloni seçerken sadece bal verimi değerlendirilmemelidir, yetiştirici arılarında
neyin olmasını istiyor ise ona göre koloni seçimi yapmalıdır. Örneğin Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerindeki yetiştiriciler bal verimi ile birlikte erken ilkbahar gelişimi iyi olan kolonileri tercih etmelidir. Bu bölgelerde mevsim çok kısa sürdüğünden erken gelişen koloninin nektarmevsimini yakalama şansı daha fazladır.
Ancak
her ana arı yetiştiricisi temizleme (hijyenik) davranışı
yüksek olan kolonileri seçmeyi ön şart olarak
kabul etmelidir. Çünkü günümüzde çevre kirliliği
ve insanoğlunun müdahalesi sonucu çok sayıda
arı hastalığı yaygın hale gelmiştir. Bu hastalıklarla
mücadelenin tek geçerli yolu genetik farklılıktan
yararlanmaktır.
Beğenilen bu kolonilerden ana ve erkek arı
ayrı ayrı yetiştirilir. Bir koloniden hem ana hem erkek
arı yetiştirilmez. Erkek arı için daha fazla sayıda
koloni seçilir. Ana arı dölüne sahip olduğu
özelliklerin tesadüfî bir yarısını aktarırken erkek
arı dölüne tüm özelliklerini olduğu gibi aktarır. Bu
nedenle verimli koloniler yetiştirilmek istendiğinde
ana ve erkek arıya aynı düzeyde şans verilmelidir.
 Erkek arı yetiştirmek için beğenilen kolonilere
Şubat veya Mart aylarında erkek arı gözlü
kabartılmış petek ana arının kovanda yumurta
yumurtlayacağı aralığa yerleştirilir. Bu koloniler
ihtiyaç duydukça besleme yapılır. Daha sonra
kaliteli olmaları için o bölgede oğul döneminde
ise ana arı yetiştirilir. Bunun içinde anasız koloni
hazırlanır ve larva transferi yapılır. Burada önemli
olan bir diğer husus ise seçilecek koloni sayısıdır.
Örneğin 100 kolonilik bir arılıkta erkek ve ana arı
yetiştirmek için 8–10 koloni seçilmelidir. Bundan
daha az sayıda koloni seçilmemelidir. Aksi takdirde
sadece arılara özgü olan döllenmiş yumurtadan
erkek arı meydana gelmeye başlar ki bu koloni
için iyi değildir. Nitekim son yıllarda Türkiye’de
yaygınlaşan ana arı üretiminde yapılan bir uygulama
önemli olumsuzluğa sebep olmaktadır. İşletmelerde
erkek arı yetiştiriciliği yapılmadığı gibi
sadece bir-iki koloniden larva transferi ile ana arı
yetiştirilmektedir. Bazı işletmelerde 5 000–10 000
ana arı sadece 2–3 damızlık kolonisinden yetiştirilmektedir.
Bunun sonucu olarak genetik farklılık
giderek azalmaktadır. Yanlış olan bu sistemle
tanrının arılara bahşettiği ve onların kendilerini
her türlü olumsuzluğa karşı koruma ve geliştirme
garantisi olan bu yapıyı ortadan kaldırmaktayız.
Genetik çeşitliliğin avantajı ve korunmasındaki
giz burada saklıdır.Sonuç olarak ıslah edilmiş
arının verimli olacağı söylenebilir, ancak ıslah
edilmiş olsa da her arı ırkının her bölgede verimli
olacağını söylemek mümkün değildir. Mevcut
arı genetik kaynaklarının yok olmaması için her
zaman kendi arılığımızdaki verimli kolonilerden
yararlanma yolunu tercih etmeliyiz. Bir başka deyişle
başka bölge veya ülkede verimli olan arının
her arılıkta aynı verim düzeyinde olması beklenemez.
Bu nedenle bölgemizde ve ülkemizde binlerce
yıllık süreç içinde oluşmuş değerli arı ırklarını
korumak için gerekli özen gösterilmelidir.
Kaynaklar:
ŞENGONCA, M, 2004. Arı genetiğ ve Islahı. Ege
Üniversitesi Ziraat Fak. Yay. No: 559, Bornova İzmir.
COBEY, S, 2004. Instrumental insemination and honey
bee breeding. Short Course, June/July. The Ohio
State University Rothenbuhler Honeybee Laboratory
Colombus, Ohio.
CORNUET, J M., 1986. Population Genetics. Edit.
Rinderer, T.E., in Bee Genetics and Breeding. Academic
Press, Inc. Ltd., 235-254 p.
GÜLER, A, (2006). Bal Arısı (Apis mellifera L.). Ondokuz
Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Kitabı
NO: 55, Samsun
KAFTANOĞLU, O, 1987. Ana arı yetiştiriciliğinin
önemi. Marmara Bölgesi I. Arıcılık Semineri. U.Ü.
Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Bursa, 67–75.
PAGE R, E, E H Ericson, H H Laidlaw, 1982. Closed
population honey bee breeding 1. Population genetics
of sex determination. 2. Comparative methods of
stock maintenance and selective breeding. Journal of
Apicultural research 21 (1): 30-37, 38-44.
RHODES, j 1999. Drone mother stock selection and
drone quality. Agnote NSW Agriculture Livestock Officer,
Apiary Products ISS 1034-6848.
RINDERER, E T, 1986. Bee Genetics and Breeding.
Academic Press, Inc. Ltd. 24-28 Oval Road. London
NW1 7DX. London. 425 pp.
RUTTNER, F, 1988. Breeding Techniques and Selection
for Breeding of The Honeybee. The British Isles
Bee Breeders Association. Verlag, Munich. 152 pp.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

....

..............................