Her toplumun dilinde kendisine özgü deyimleri ve atasözleri
vardır. Atasözleri ve deyimler yönünden en zengin toplumlardan
biri kuşkusuz Türk toplumudur. Atasözleri ve deyimlerimiz toplumumuzun
yaşam anlayışını ve dünyaya bakışını yansıtır.
Bu özlü sözlerimiz, yüzyılların gerisinden, atalarımızın engin
gözlem ve deneyimlerinden süzülerek günümüze kadar gelmişlerdir.
Bunun sonucunda da bir olayı açıklarken veya bir duruma açıklık
getirirken, birtakım olaylardan ders çıkarılması gerektiğini vurgular,
bir öğüt verir, kimi gelenek, inanış ve töreleri belirtir.
İnsanlar günlük konuşmalarında, bu özlü sözlerin büyülü,
süslü, albenili havasını konuşmasına katarak hem kendilerini daha
iyi dinletirler hem de duygu ve düşüncelerini bu kalıplaşmış sözlerle
daha iyi aktarma olanağına kavuşurlar.
Çeşitli alanlarda olduğu gibi arıcılık konusundaki atasözleri
ve deyimlerimiz de, oldukça zengindir. Bu özlü sözlerimiz, insanın
arıyla ve arıcılık faaliyetine ilişkin yaşadıklarıyla binlerce yıldan
beri süregelen faaliyetleri süresince edinilmiş deneyimlerini bugüne
ve yarına sağlam görüşler olarak iletirler. Ancak, son yıllarda, iletişim
araçlarının gelişmesine paralel olarak farklı yörelerimizin konuya
ilişkin atasözleri ve deyimleri de ortak özellikler göstermiştir.
Şüphesiz arıcılıkla ilgili atasözleri ve deyimlerimizin tümüne
ulaşmak büyük bir çaba gerektirir. Amacımız çeşitli kaynaklardan
derleyebildiğimiz arıcılığa ilişkin atasözleri ve deyimleri ile geçmişin
değerlerini günümüze aktarmak, ülke çapında ortaklaşa kullanılan
atasözleri ve deyimlerimizi alfabetik sıraya göre ortaya koymak,
bu kültürümüzün arıcılık alandaki zenginleşmesine katkıda
bulunmaktır.
- Ağzına bir parça bal çalmak.
- Ağzında balı olan arının kuyruğunda da iğnesi
vardır.
- Ağzından bal akmak.
- Allah balmumu yakana balmumu, yağ mumu yakana
yağ mumu verir.
- Anıza ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan,
gündönümünden sonra (22 Haziran) çıkan
arıdan hayır gelmez.
- Arı baldan tatlıdır.
- Arı bal alacak çiçeği bilir.
- Arı, bey olan kovana düşer.
- Arı bir kuşluk, davar bir kışlık.
- Arı birden davar ondan ürer.
- Arı dalağı.
- Arıcılık insanı haberi olmadan zengin eder.
- Arıcılıktan daha helal ve karlı bir iş dünyada olamaz.
- Arıcıktan ayı bile korkar.
- Arı gibi.
- Arı gibi çalışkan
- Arı gibi çalış, aslan gibi ye.
- Arı gibi eri olanın, cennet gibi yeri olur.
- Arı gibi eri olanın, dağ kadar yeri olur.
- Arı gibi sokmak.
- Arı gibi vızıldamak.
- Arı iyi (kuvvetli) olursa balı Bağdat’tan gelir.
- Arı kızdıranı sokar.
- Arı konacak çiçeği bilir.
- Arı kovanı gibi işlemek.
- Arı kovanına (yuvasına) çomak sokmak (çöp dürtmek).
- Arına dokunmak.
- Arına iyi bakarsan, karına altın-elmas takarsın.
- Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever.
- Arısız bahçe, kraliçesiz saraya benzer.
- Arı düştü mü şeker, soktu mu sirke.
- Arı kahrı çekmeyen, balın kadrini ne bilsin.
- Arı kızdıranı sokar.
- Arı nefesten, kuş kafesten hoşlanmaz.
- Arıya bak bal olsun, dağa bak bağ olsun.
- Arıya iyi bakarsan, karıya altın-elmas takarsın.
- Arıya bal tattırmışlar çarşıda katran kalmamış.
- Arıya sokmaz, ateşe yakmaz, ata tepmez, ite kapmaz deme.
-
Arıyı yola getiren duman, insanı yola getiren imandır.
- Ayı balı bol bulunca orasına burasına sürermiş.
- Asıl azmaz bal kokmaz.
- Bal alacak kimse, arının iğnesine katlanabilmelidir.
- Bal, bal demekle ağız tatlı olmaz (tatlanmaz).
- Bal başı.
- Bal dudak.
- Bal dök yala.
- Bal eşsiz bir gıda, kutsal bir şifa kaynağıdır.
- Bal gibi.
- Bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil.
- Balı dibinden, yağı yüzünden.
- Balı olan bal yemez mi?
- Bal olan yerde sinek de olur (bulunur).
- Balı parmağı uzun (olan) yemez (yememiş), kısmetlisi yer (kısmeti
olan yemiş).
- Bal tutan (yiyen) parmağını yalar.
- Bal zahmetsiz yenmez.
- Balda doğan sinek sirkeye batar.
- Baldan daha tatlı, aslandan daha kuvvetli ne vardır
- Bal kabağı.
- Bal kaymak.
- Bal köpüğü.
- Bal rengi.
- Bal sağmak.
- Balı tutan (bırkalayan =karıştıran) parmağını yalar.
- Balın âlâsı (tazesi) oğulun tazesinden.
- Balın çok olduğu yerde acı biberde vardır.
- Balın olsun, sinek Bağdat’tan gelir.
- Ballandırmak.
- Ballanmak.
- Ballı.
- Balmumu gibi erimek.
- Balmumu gibi sararmak.
- Balmumu ile davet etmek.
- Balmumu yapıştırmak.
- Balsız kovanda arı durmaz.
- Bahçesinde arısı olanın, kesesinde sarısı olur.
- Bayırda bağını, evinde sağımı, bahçende arını eksik etme.
- Bedava sirke, baldan tatlıdır.
- Besledim arı, kalmadı sızı.
- Bir eli yağda bir eli balda.
- Çanakta balın olsun, Yemen’den arı gelir.
- Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış.
- Deniz bal ile dolsa fakir kaşığını kaybeder.
- Dilini eşek arısı soksun.
- Dünyada arıcılıktan daha karlı ve helal bir iş olamaz.
- Gün dönümünden sonra oğul veren arıdan, anıza ekilen darıdan,
kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
- Her arı bal yapmaz.
- Her arı bal yapsa, balın okkası parasız olur.
- Kapısında arısı olanın kesesinde sarısı olur.
- Lafını balla kestim.
- Mayıs ayında çıkan oğul sütlü inek değerindedir.
- Menfaat sirke de olsa baldan tatlıdır.
- Ne balını isterim ne belasını.
- Oğlanınki oğul balı, kızınki bahçe gülü.
- Öfke bal – şeker ile dinmez.
- Öfke baldan tatlıdır.
- Sabır arıdır, meyvesi tatlıdır.
- Sineğin balı, tembelin malı olmaz.
- Suratı ekşi olanın balı da acı olur.
- Yağ bal olsun.
- Yağlayıp ballamak.
- Yağlı ballı olmak.
- Yamaçta bağını, evinde sağımı, bahçenden arını eksik etme.
- Ya uçan kuşun (arı), ya dönen taşın (değirmen) olmalı.
- Yazın örtü, kışın kuytu.
- Ucunu bulda yağa bala ver.
- Uyku baldan tatlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder